Entelektüel yayıncılıkta yeni bir açılım.

"Stratejik Derinlik'i yeniden düşünmek" paneli

"Stratejik Derinlik'i yeniden düşünmek" paneli

Panelde, "Stratejik Zihniyet: Kuramdan Eyleme Ahmet Davutoğlu ve Stratejik Derinlik" isimli kitabın ortaya çıkış süreci ele alındı.

Küresel Araştırmalar Merkezi'nin Medeniyet Araştırmalar Merkezi ile düzenlediği Stratejik Derinlik Atölyesi ve bu atölyenin bir ürünü olan "Stratejik Zihniyet: Kuramdan Eyleme Ahmet Davutoğlu ve Stratejik Derinlik" isimli kitabın ortaya çıkış süreci bir panelde ele alındı.

Bilim ve Sanat Vakfı'nın Vefa Salonu'nda gerçekleştirilen "Stratejik Derinlik'i yeniden düşünmek" başlıklı panelin oturum başkanlığını İsmail Yaylacı üstlendi.

Panelde konuşan İstanbul Şehir Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü'nden Yrd. Doç. Dr. Talha Köse, Başbakan Ahmet Davutoğlu tarafından yazılan "Stratejik Derinlik" adlı kitabın bitmemiş ve daha uzun soluklu bir eser olduğunu belirterek, Davutoğlu'nun "Tarihi Derinlik" gibi başka kitapları da yazmayı planladığını bildiklerini söyledi.

Davutoğlu'nun genel çerçevesi içinde diğer benzer bazı kitaplarla karşılaştırıldığında bu kitabın nerede durduğunu tartışmak için bir araya geldiklerini aktaran Köse, "Temel olarak kitabın hedeflerinden biri şuydu; özellikle soğuk savaş sırasında Türkiye'ye yeni bir stratejik vizyon çizmeyi hedefleyen bir kitaptı. Ancak kitabın yazıldığı dönemi düşünürsek, Türkiye'nin çok sıkıntılı olduğu, 2001 ekonomik krizini yaşamış, 1999'da büyük bir deprem yaşamış, ekonomik olarak çökmüş ve siyaseten de yara almış olan bir dönemde ortaya çıkan bir kitaptı" diye konuştu.

Köse, Türkiye'nin o dönemde iddialı bir kitap çıkarmasının tartışmaya değer bir konu olduğunu vurgulayarak, kitabın, Davutoğlu'nun dışişleri bakanı ve başbakan olmasından sonra farklı açılardan tartışıldığını kaydetti.

Davutoğlu'nun kitapta kullandığı "merkez ülke", "düzen kurucu ülke" ve "medeniyet" kavramlarına işaret eden Köse, şöyle devam etti:

"Ayrıca kitapta barış ve istikrarı oluşturmaya yönelik kapsamlı bir çerçeve var. Ancak bu çerçeve cari ve jeopolitik kavramlar çerçevesinde anlaşılmaya çalışılırsa tam istenilen yere gitmiyor. Dolayısıyla metnin dayandığı alt metinlere de referansta bulunmazsa bu tarihi yaklaşımı ile düşünce yaklaşımı ile oradaki jeopolitik kavramları ortamından çektiğinizde çok farklı teorik kısımlarla açıklanabilir. Zaten hocayı eleştirmek isteyenlerin de yapmak istediği bu. Bu kurgunun bütünü verilmeden aslında bu kavramların nerede durduğu da anlaşılmıyor. Sayın Davutoğlu kullandığı kavramlara yeni anlamlar da veren bir akademisyen. Bütün bunlar yaşandıktan sonra tartışma heyeti olarak aynı zamanda metnin pratikle ilintisini de kurmaya çalıştık. Yapılan pratiklerin 'Stratejik Derinlik' zihniyeti içerisinde ne anlam ifade ettiğini anlamaya çalıştık."

Köse, başka dillere de çevrilen ve büyük ilgi gören kitabın Kafkasya, Balkanlar ve Ortadoğu'da ne anlam ifade ettiğini araştırmaya çalıştıklarını anlatarak, "Dolayısıyla bu bitmemiş bir kitap, değerlendirilmesi de bitmemiş bir çalışmadır. Biz metnin genel olarak, Türkiye'yi çevreleyen coğrafyada ne anlam ifade ettiğine dair arayışlarımıza devam edeceğiz. Çünkü bu kitabın hedefi bir düzen arayışı. 'Türkiye merkezli düzen arayışı nasıl olabilir?' Bunlar elbette ki pratiklerle de doğrudan ilintili" diye konuştu.

Metnin Türkiye gibi tarihi ve coğrafi olarak derinliği olan ülkelere kendi stratejilerini yeniden yorumlamaları ve daha özgün strateji oluşturmaları açısından da birçok şey söylediğini ifade eden Köse, "Aslında bu metne bakılarak Mısır'ın, İran'ın, Suudi Arabistan'ın, Hindistan'ın ve Çin'in de kendi stratejik derinliklerini oluşturabileceklerinden bahsedebiliriz. Dolayısıyla bu metin, farklı ülkelere de farklı teorik çerçeve ve bakış açısı geliştiriyor" dedi.

Yrd. Doç. Dr. Okumuş

İstanbul Şehir Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden Yrd. Doç. Dr. Ahmet Okumuş ise yayımlandığı 10 yıllık süre zarfında "Stratejik Derinlik" kitabının yakın tarihin türlü evrelerinden geçtiğini kaydederek, "Bu, çok etkili bir kitap oldu. Öyle ki yazarın fikri, sosyal çevresi ile düşündüğümüzde, aslında Cumhuriyet döneminde İslami çerçevede yazılmış, fakat pek muhtelif mahfillerde, belki bütün fikri ideolojik kesimler nezdinde bir karşılık bulan, müspet ve menfi bir karşılık uyandıran etkili ender kitaplardan biri oldu" ifadelerini kullandı.

Eserin içeriği, kapsamı, niteliği gibi vaktinin gelmiş olması ya da yazarının fikirlerini, yaklaşımlarını uygulama fırsatı bulmuş olması gibi daha konjonktürel sebeplerin de önemine dikkati çeken Okumuş, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bazı kitaplar vardır ki onlar deyim yerindeyse 'neydik, ne olduk?' kitaplarıdır. Yani bir toplumun, medeniyetin serüvenini muhasebeleştiren, bir tür muhasebe üstlenen kitaplardır. Fakat bir de 'ne yapmalı?' kitapları vardır. Bir muhasebeden çok, programa ayarlı, belki daha bir manifesto niteliği taşıyan kitaplardır. 'Stratejik Derinlik', ilk bakışta bir 'ne yapmalı?' kitabı gibi görülebilir. Fakat eseri farklı kılan 'ne yapmalı?' sorusunu hep 'neydik, ne olduk?' sorusu kapsamında işliyor olmasıdır. Yahut tersinden bakarsak da 'ne yapmalı?' sorusuna doğru genişleyen üst bir muhasebenin içine konumlanması diye tarif edilebilir.''

"Stratejik Derinlik"i yeniden düşünmek için hazırlanan "Stratejik Zihniyet" kitabının ise eseri tekrar daha zengin, daha genel bir fikri tartışma zeminine yerleştirmeye çalıştığını kaydeden Okumuş, "Bu kitap 10 yıl sonra daha kolay anlaşılabilecek. Tahkim ve tenkit etmek için elde daha fazla bilgi birikmiş olacak. İnşallah 'Stratejik Zihniyet' çalışması benzer derlemelerin, benzer çalışmaların önünü açar ve onları teşvik eder" dedi.

 

Kaynak : http://www.haber7.com/guncel/haber/1252858-stratejik-derinliki-yeniden-dusunmek-paneli